Teknoloji bağımlılığının olumsuz etkisi: Sanal otizm!

  • 831 kez görüntülendi.
Teknoloji bağımlılığının olumsuz etkisi: Sanal otizm!

Teknolojinin büyük bir hızla geliştiği günümüzde tablet ve telefon bağımlılığı çocuklarla ilgili yaşanan sıkıntıların başında geliyor. Konuşma Terapisti ve Psikolojik Danışman Çiğdem Buzul, gelişimi normal seyrinde olan çocuklarda, fazla ekran süresi yüzünden zamanla içe kapanma, oyun becerileri ve göz kontağında azalma, anlama ve söylenenleri yerine getirmede zorlanmalar görülebildiğini, tüm bu özelliklerin de ‘sanal otizm’ olarak adlandırıldığını söylüyor. Ekranların dış dünyanın alternati? olmadığını vurgulayan Buzul, teknolojinin doğru kullanımı ile ilgili önemli bilgiler verdi.

TABLET VE TELEFON BAĞIMLILIĞI ÇOCUKLARIN GELİŞİMİNİ NASIL ETKİLER?
Tablet ve telefon bağımlılığı, üzerinde titizlikle durulması gereken bir konu. Ekran süresi kontrol edilmez, izlenecek programların içeriği ebeveyn tarafından seçilmez ve annebabalar da kendi ekran kullanım sürelerini azaltmazsa, çocukların gelişimi olumsuz etkilenir. Her şeyden önce; teknolojik aletlerin fazla kullanımı epilepsi hastalığını oluşturan risk faktörlerinden biri. Aynı zamanda ? ziksel aktivite azaldığından kilo alımı, boyunda düzleşme, omuzda, sırtta ve parmaklarda ağrı, uyku bozukluğu gibi problemler görülebilir. Anksiyete (kaygı bozukluğu), depresyon ve dikkat ile ilgili problemler oluşabilir. Görme bozukluğu, dil ve konuşma becerilerinde gerileme ya da duraksama yaşanabilir. Gelişimi normal seyrinde olan çocuklarda, ekrana fazla maruz kalma yüzünden içe kapanma gerçekleşebilir. Çocuğun gelişiminde gerileme, işitme problemi var gibi davranma, oyun becerilerinde ve göz kontağında azalma, anlamada ve söylenenleri yerine getirmede zorlanmalar görülebilir ve tüm bu özellikler de ‘sanal otizm’ olarak adlandırılır.

“HİÇBİR ŞEY KARŞILIKLI, YÜZ YÜZE OLAN İLETİŞİMİN YERİNİ TUTMAZ”
Anne-babaların çoğu zaman çocuklarını susturabilmek için kullandıkları telefon ve tabletler ne ölçüde zararlı? Çocuklar, gerçek nesnelerle oynayarak ve birilerine bakıp konuşarak sosyal etkileşim yoluyla kelimelerin anlamını öğrenir. Annesi, ‘şapkanı tak, çıkalım’ dediği zaman, çocuk kelimenin anlamını ve eylemin kendisini zihninde birbirine bağlar ve gerçekleştirir. Bir çocuk dış dünyayı önce elindeki oyuncağa dokunarak, onu ağzıyla hissederek ve yere fırlatarak keşfeder. Çocuğun beyni, bağlantıları yani deneyimlerini kaydetmeye devam eder. Bir sonraki adımda onu kullanmasını ve yenisini eklemesini sağlar ve böylece çocuk sosyalleşir, iletişim kurar, merak eder, öğrenme isteği artar, keşfeder. Ama çocuklar ekran karşısında gereğinden fazla kalırsa parlak ve akan görüntülerin cazibesine kapılır, duyduğu kelimeleri tekrar eder ama anlamlarını öğrenemez, gerçek yaşamda bunu kullanamaz. Kırmızı kelimesini duyar ve tekrarlar, ama ‘kırmızıyı göster’ dendiğinde gösteremez. Küçük bir çocuğun beyni, dokunma ve etkileşim duygusu olmadan gelişemez. Elektronik ekranlardan gelen ışık ve gürültü, bir çocuğun dikkatini çeker, ancak sağlıklı beyin gelişimini engeller. Çocuğun dil ve iletişim becerileri için gerekli olan insan etkileşimlerinin önüne geçer. Ekrandan gelen gürültü, ışık ve hatta izlenen çizgi filmler çocuğun zorlukla baş edebileceği acı veren duygular doğurabilir. Bu da daha sonra saldırgan davranışlara ve şiddet eğilimine yol açabilir. Hiçbir şey karşılıklı, yüz yüze olan iletişimin yerini tutmaz.

ÇOCUKLARA, TEKNOLOJİK CİHAZLARI HANGİ YAŞ ARALIĞINDA VE NE KADAR SÜRE İÇİN VERMEMİZ UYGUN OLUR?
Amerikan Pediatri Akademisi’ne göre;
-İlk 18 ay, görüntülü konuşma hariç telefon kesinlikle olmamalı.
-18-24 ay arasındaki çocuklar ancak annebaba yanlarındayken sınırlı süre ile (1 saatten az) program izleyebilir.
-2-5 yaş arası çocuklar için ekran süresi günde en fazla 1 saattir. İzlenecek olan programın ebeveynler tarafından seçilmesi, çocukların izlediklerini anlıyor olması ve yaşamlarına bir katkısı olması dikkat edilmesi gereken en önemli noktalar.
-6 yaş ve üzeri olan çocuklarda ise ekran süresinin uyku düzenini olumsuz etkilememesine, fiziksel aktiviteye ayrılan süreyi azaltmamasına ve sağlıklı büyümeyi engellememesine dikkat edilmeli ve buna göre planlama yapılmalıdır.

Yorumlar kapatılmış.