Eşini ve kızını öldüren zanlıdan şoke eden sözler …
Olay, 6 Ekim günü akşam saatlerinde, Patnos’a 10 kilometre uzaklıktaki Değirmendüzü köyünde meydana geldi. Bir başka kadınla kent merkezinde yaşayan Bünyamin Solmaz’a eşi Fezile Solmaz ile çocukları tepki gösterdi. Dini nikah kıydığı kadını kuma getirmek isteyen Solmaz, araya akrabalarını soktu. Ancak eşi ve 11 çocuğunu ikna edemedi.
Olay günü de Bünyamin Solmaz, kadını da beraberine alıp, Değirmendüzü Köyü’ndeki evine gitti. İçeri girer girmez eşi Fezile Solmaz ile kızı Keziban Kaya’yı tabancayla vurarak öldürdü. Saklandığı mezarlıkta yakalanarak gözaltına alınan Bünyamin Solmaz, akrep olarak tabir edilen zırhlı jandarma araçları eşliğinde adliyeye sevk edildi.
Çelik yelek ve başında miğfer ile adliye sokulan Solmaz, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bünyamin Solmaz’ın gözaltına alınan dini nikahlı eşi ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
Fezile Solmaz, Değirmendüzü Köyü’nde, kızı Keziban Kaya da Bozoğlak Köyü’nde dün akşam toprağa verildi.
‘YOLDAŞ OLSUN DİYE SABAHAT İLE TANIŞTIM’
Çocuklarının annesini ve kızını öldüren Bünyamin Solmaz’ın ilk ifadesi ortaya çıktı. İfadesinde daha önce yaşadığı sıkıntılardan dolayı mal varlığını çocukları ile yeğeninin üzerine yaptığını anlatan Solmaz, “Daha sonra sıkıntılardan kurtuldum. Tüm mal varlığımı geri almak istedim. Fakat çocuklarım ve eşim bana mal varlığımı geri vermediler. Yaklaşık 3 yıldır çocuklarım mallarımı yiyor, işe dahi gelmiyorlardı. Büyük oğlum Yakup ve annesi Fezile sürekli bana hakaret ediyordu. Bu sene başında eşim ile çocuklarım beni evden kovdu. İki, üç ay otelde ya da dostlarımda kaldım. Yanız yapamayacağımı düşünerek, geçen mart ayında hem yardımcı hem de yoldaş olsun diye Sabahat isimli kadınla yaşamaya başladım. 19 Nisan’da ile Patnos’ta bulunan markette eşim Fezile Solmaz ile oğlum Abdullah, Sabahat ile beni hakaretler ederek darbettiler. Polis başvurduk. Daha sonraları oğlum İlhami, imam nikahlı eşim Sabahat hakkında kötü sözler ortaya attı. Hayat kadını gibi söylentiler çıkarmaya başladı. Ailem ile ilgili hem mal varlığı hem de hakaret ve kavga olaylarıyla ilgili adli makamlarda dosyalarımız var” diye konuştu.
‘MERMİ BİTENE KADAR ATEŞ ETTİM’
Olay sabahı eşi Fezile Solmaz’ın kendisini arayarak küfür ve hakaretler ettiğini iddia eden Bünyamin Solmaz, çifte cinayeti nasıl işlediğini de şöyle anlattı:
“Kızım Menşure, torunum Furkan ve imam nikahlı eşim Sabahat ile beraberdim. Kızım bizi barıştıracaktı. Öğlenden sonra oğlum Yakup aradı, kafede buluştuk. Oğluma güvenmediğim için esnaf arkadaşlarımdan bazılarını da çağırdım. Oğlumun yanında diğer oğlum İlhami ile yeğenim İrfan da vardı. Biraz konuştuktan sonra Yakup, bana kül tabağı fırlattı. Sol elimden yaralandım. Diğerleri araya girdi, kendimi kurtararak dışarı çıktım. Çok uzun zamandır esnaflık yaparım, oğlumun beni esnaf arkadaşlarımın yanında rezim etmesine dayanamadım. O sinirle kafama koydum. Resmi nikahlı eşim Fezile’yi vurmak için arabada bulunan kızım Menşure, torunum Furkan ve imam nikahlı eşim Sabahat ile Değirmendüzün’deki eve geldim. Yolda, kızım ve Sabahat beni sakinleştirmeye çalıştılar. Çok sinirlenmiştim. Fezile’yi vuracağımı kimse bilmiyordu. Devamlı ağlıyorlardı. Evin önüne geldiğimde, arabadan inip eve yöneldim. Bahçesede kimse yoktu. Kapı açıktı. İçeri girdiğimde karşıma kızım Keziban çıktı. ‘Baba ne yapıyorsun?’ diyerek, beni engellemeye çalıştı. Kızım Keziban’ı vurup vurmadığımı hatırlamıyorum, vurduysam o anda yanlışlıkla vurmuşumdur. Keziban ile aramda hiçbir sorun yoktu. Salon kapısına geldiğimde Fezile’yi gördüm ve ateş ettim. Neresine, kaç tane ateş ettiğimi bilmiyorum. Tabancamın içinde bulunan mermi bitene kadar ateş ettim. Evde bir gelinim ve bir kızım daha vardı. Tabancamda hatırladığım kadarıyla 7 adet mermi vardı. Olay sonrası silahı ne ne yaptığımı da bilmiyorum. Eşim hariç kimseye silah doğrultmadım, tehdit etmedim. Evdekiler silahı almaya çalışsa da vermedim. Eşimin öldüğünü anladıktan sonra geri döndüm. Arabada bulunan kızım Menşure ve Sabahat yanıma geldiler, onları bırakıp araç ile yola çıktım. Kendi kafama da sıkacaktım fakak silahı bulamadım. Arkadaşım C.S. aradı. Neden böyle bir şey yaptığımı sordu. ‘Bir kere oldu’ dedim, telefonu kapattım. Daha sonra 155’i aradım ve saklandığım yeri polislere bildirdim. Çok pişmanım.”